Diyarbakır Hafızası’ndan yeni sergi

DUVAR – Diyarbakır Hafızası, çevrimiçi düzenlediği sergilere devam ediyor. Yeni çevrimiçi sergi, “Üretimin Hikayesi: Kavşaklar, Bereket ve Siyaset” adıyla Diyarbakır’ı üretim ve ticaret okumaları üzerinden anlatıyor. 

“Üretimin Hikayesi: Kavşaklar, Bereket ve Siyaset” sergisinin metin yazarlığını tarihçi Uğur Bayraktar üstlenirken, sergi editörlüğünü de Pınar Öğünç yapıyor. Sergide, Zahire Pazarı, Borsa Hanı, Hasan Paşa Hanı ve Buğday Pazarı gibi Diyarbakır’ın tarihi mekanlarının dönemsel karşılığına vurgu yapılıyor. 

Serginin giriş yazısı şöyle: “Diyarbakır’ın üretim ve ticaret üzerinden okunacak tarihi, bu geçmişe yakışır berekette bir malzeme sunuyor. Şehrin coğrafi yapısı ve bunun getirdiği iklim çeşitliliği, öncelikle ürün yelpazesinin her daim genişlemesine yol açmış. Bölgesel olarak ticaret yollarının kesiştiği bir kavşakta bulunması, Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katıldıktan sonra stratejik bir gümrük kapısı olarak işleyişi, Diyarbakır’ın bu anlamda önemini daha da artırıyor. Bu başlıkta bugüne uzanmak, savaşlar, bölgesel ve küresel değişimler, kıtlıklar kadar, yapılmayan toprak reformlarını, bölgeyi iktisadi açıdan azgelişmişliğe mahkûm eden politikaları, neoliberalizmin bu siyasetle birleştiğinde doğurduğu ağır sonuçları da konuşmayı gerektiriyor.”

Sergide öne çıkan notlar şöyle: 

“Cumhuriyet ilk yıllarından itibaren uygulanan, Kürtlere yönelik zorunlu iskân ve asimilasyon politikaların iktisadi karşılığı, Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerin az gelişmiş bırakılması oldu. 1927’deki verilere göre, yaklaşık 1,4 milyon tarım aleti ve makinesinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki sayısı, toplamın yüzden 10’undan daha azına denk geliyordu. 1930’lardaki iskân politikalarının devamı olarak Kürt olmayan göçmenlerin bölgeye yerleştirilmesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Birinci Dünya Savaşı’ndan itibaren yaşanan tarımsal verimlilik meselelerini ve her nevi sosyoekonomik sorunu daha da derinleştirdi. Bu açıdan Diyarbekir, Britanya konsolosluk raporlarına göre 1890’larda bölgeler arası ölçekte 1 milyon sterlinden daha fazla değerde meta ihraç edebilen bir bölgeden, 1930’larda ancak kendine yeterli üretimi yapabilme reddesine gerilemişti.”

Sergiye buradan ulaşılabilir. (MA)