Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, akıbeti sorulan ‘128 milyar dolar’la ilgili olarak “Sayın Erdoğan da her şeyin yasalara uygun olduğunu söyledi. Madem yasalara uygun muhalefet de diyor ki, ‘Her şey yasalara uygunsa bu dolarları kim veya kimler aldı açıklayın’ diyor. Vatandaşa bu hesabı veremeyenler er geç yargıya vicdanlarına ve dahası tarihe bu hesabı vermek zorunda kalacaklar” dedi.
Özdağ, AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin rezerv açıklamasına ise tepki göstererek; “Bu kadar gülünç, milleti aptal yerine koyan bir cevap olabilir mi? Bu çaresizliğin bir itirafıdır” dedi.
Özdağ’ın açıklamaları şöyle:
“128 milyar dolar nerede? Türkiye’nin gündeminde Merkez Bankası’nda hiç edilen 128 milyar dolar konuşuluyor. İlk olarak Gelecek Partisi ‘128 milyar dolar nerede?’ diyerek bir demeç vermişti. Ardından CHP her yerde pankartlar açmıştı. Sayın Erdoğan ve Canikli farklı farklı cevaplar verdi. Canikli, 30 küsur milyar dolarla altın takı alındığını ve milletimizin evinde olduğunu söyledi. Bu kadar gülünç, milleti aptal yerine koyan bir cevap olabilir mi? Bu çaresizliğin bir itirafıdır. Sayın Erdoğan da her şeyin yasalara uygun olduğunu söyledi. Madem yasalara uygun muhalefet de diyor ki, ‘Her şey yasalara uygunsa bu dolarları kim veya kimler aldı açıklayın’ diyor.”
“Deprem yardımlarının da hesabı sorulmadı”
Geçmişte deprem yardımı için toplanan paralarının da hesabının sorulmadığını belirten Özdağ, yargının bağımsızlığına dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Burası Türkiye. Geçmişte deprem için, şehit aileleri için de toplanan paranın hesabı sorulmadı. Hakkına hukukuna sahip çıkmayan bir halk sömürülmeye mahkumdur. Halkımıza diyoruz ki istismar edilme. Muhalefetin vatandaşın hukukunu korumak için verdiği mücadeleye destek olmayan bir toplum soyulmaktan kurtulamaz. Bu ülkede bağımsız bir yargı olsaydı bugün bunların hiçbirini konuşmuyor olacaktık.”
“Dokunulmazlığının kaldırılması çabasıyla muhalefet susturulmak isteniyor”
Selçuk Özdağ, yargının devre dışı bırakılmasıyla muhalefetin yargı görevini üstlendiğine dikkat çekerek, “Sömürü düzenlerinde önce yargı kıpırdayamaz hale getirilir. Sonra da o ülkenin kaynakları dibine kadar soyulur. Yargı devre dışı bırakılmaya çalışıldığı için şimdi bu görevi muhalefet yapıyor. Ana muhalefet partisinin dokunulmazlığının kaldırılması çabası muhalefetin susturulmaya çalışılmasından başka hiçbir şey değildir. Bizim gibi tek adam sistemlerinde muhalefet çok değerlidir. Mevcut koalisyon hükümeti, muhalefeti yok saysa da… Çok partili hayattan sadece iki buçuk partiyi kastetse de bugün 17 parti ile çok partili hayatı yaşatmaya devam edeceğiz. İktidar ‘128 milyar dolar nerede?’ sorusundan kaçamaz. Pankartları indirmek veya dava açmak bu sorunun cevabı değildir. Bu sorunun cevabı bu paranın kuruş kuruş hesabını vermektir. Vatandaşa bu hesabı veremeyenler er geç yargıya vicdanlarına ve dahası tarihe bu hesabı vermek zorunda kalacaklar” dedi.